🐙 Nur Suresi 21 Ayet Meali

Kuranı Kerim sure ayet ve kuran meali arama motoru, Hızlı ve doğru şekilde arayın! Sıralaması: Kuran. NİSÂ 176 ayet. AÇIKLAMA Arama yaparken harekelerin yazılmasında. Ancak bu dua Kur'an'da geçen bir sure veya ayet değildir. Kuran Diyanetİşleri (Eski) Meali: Ey İnananlar! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın ardına takılırsa, bilsin ki, o, hayasızlığı ve fenalığı emreder. Allah'ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, hiçbiriniz ebediyen temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Allah işitir ve bilir. 4. Diyanet İşleri NurSuresi Türkçe Meali VeAllah, Sem’î’dir (en iyi işitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir). NÛR SURESİ 21. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz Kuranı Kerimi anlamak, ona göre yaşayabilmek, işte bütün mesele bu. Nûr suresi 21. âyet Ahmet Varol meali: Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Nûr Suresi 21. Ayetinin Meali (Anlamı): Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediği NdjIWEn. إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ۚ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ İnnellezıne yühıbbune en teşıal fahışetü fillezıne amenu lehüm azabün elımün fıd dünyü vel ahırah vallahü ya’lemü ve entüm la ta’lemun Kelime Okunuşu Anlamı Kökü الَّذِينَ elleƶīne kimselere يُحِبُّونَ yuHibbūne isteyenlere تَشِيعَ teşīǎ yayılmasını الْفَاحِشَةُ l-fāHişetu edepsizliğin الدُّنْيَا d-dunyā dünyada وَالْاخِرَةِ vel’āḣirati ve ahirette وَاللَّهُ vallahu ve Allah وَأَنْتُمْ veentum ancak siz تَعْلَمُونَ teǎ’lemūne bilmezsiniz Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı İnananlar arasında kötü şeylerin yayılmasını sevenleredir dünyâda ve âhirette elemli azap ve Allah, her şeyi bilir, sizse bilmezsiniz. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan Mü’minler arasında, kötü şeylerin yayılmasından hoşlananlara bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Çünkü herşeyin önünü, sonunu Allah bilir, siz bilmezsiniz. Adem Uğur Adem Uğur İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi İman edenler arasında çirkin söylentilerin yayılmasını sevenler var ya, onlar için dünyada da sonsuz gelecek süreçte de elim bir azap vardır... Allâh bilir, siz bilmezsiniz. Ahmet Varol Ahmet Varol İman edenlerin arasında çirkin sözlerin yayılmasını arzulayanlara dünya ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir siz ise bilmezsiniz. Ali Bulaç Ali Bulaç Çirkin utanmazlıkların fuhşun iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Müminler içinde, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenler için, muhakkak dünya ve ahirette acıklı bir azab vardır. Kötülüğü yaymak istiyenleri siz bilmediğiniz halde Allah bilir. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını isteyen kimseler için dünyada da âhirette de çetin bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bekir Sadak Bekir Sadak Muminler arasindan hayasizligin yayilmasini arzu edenlere, iste onlara, dunya ve ahirette can yakici azap vardir. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. Celal Yıldırım Celal Yıldırım İmân edenler arasında edep dışı, iffet lekeleyici sözlerin yayılmasını arzu edip duranlar için Dünya’da da, Âhiret’te de elem verici bir azâb vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Mü`minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah her şeyi bilir ama siz bilmezsiniz. Diyanet İşleri Diyanet İşleri İnananlar arasında hayâsızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Edip Yüksel Edip Yüksel Gerçeği onaylayanların arasından hayasızlığın yaygınlaşmasını arzulayanlar, dünyada ve ahirette acı verici bir cezayı haketmişlerdir. ALLAH bilir, siz bilmezsiniz. Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. Her şeyi Allah bilir; siz bilmezsiniz. Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Mü’minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz. Gültekin Onan Gültekin Onan Çirkin utanmazlıkların fuhşun inananlar içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır. Tanrı bilir, siz ise bilmiyorsunuz. Harun Yıldırım Harun Yıldırım İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Kötü sözlerin îman edenlerin içinde yayılıb duyulmasını arzu edenler yok mu? Dünyâda da, âhiretde de onlar için pek acıklı bir azâb vardır. Onları Allah bilir, siz bilmezsiniz. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Şübhesiz ki çirkin şeylerin söz ve fiillerin, îmân edenlerin içinde yayılmasını arzû edenlere, dünyada da âhirette de pek elemli bir azab vardır. Ve Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. İbn-i Kesir İbn-i Kesir Mü’minler arasında kötülüğün ve hayasızlığın yayılmasını arzu edenlere, işte onlara, dünya ve ahirette elim bir azab vardır ve Allah bilir, siz bilmezsiniz. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz İman edenler hakkında kötü bir haber yaymayı sevenler için, dünya ve ahirette acıklı bir azap var. Allah bilir ancak siz bilemezsiniz. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Muhakkak ki âmenû olanlar arasında fahişeliğin çirkin olayların, iftiranın, kötülüğün yayılmasını sevenlere, dünya ve ahirette elîm azap vardır. Ve Allah, bilir ve siz bilmezsiniz. Kadri Çelik Kadri Çelik İman edenler içinde çirkin utanmazlıkların fuhşun yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz. Muhammed Esed Muhammed Esed Müminler arasında çirkin söylentilerin yayılmasından hoşlananları bu dünyada da, ahirette de can yakıcı bir azap beklemektedir; çünkü her şeyin önünü sonunu Allah biliyor, ama siz bilmiyorsunuz. Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Mü`minler arasında hayasızca söylentilerin yayılmasından hoşlanan kimseleri, bu dünyada da ahirette de can yakıcı bir yalnızlığa terk edeceğiz. Bir şeyin içyüzünü Allah bilir, fakat siz bilmezsiniz. Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Muhakkak o kimseler ki, imân etmiş olanlar arasında çirkin, yaramaz şeylerin yayılmasını arzu ederler, o kimseler için dünyada ve ahirette pek acıklı bir azap vardır ve Allah bilir, sizler ise bilmezsiniz. Ömer Öngüt Ömer Öngüt Müminler arasında hayâsızlığın, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenlere dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Sadık Türkmen Sadık Türkmen Inananlar arasında, hayasızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette çok acıklı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Seyyid Kutub Seyyid Kutub Mü’minler arasında ahlâksızlığın ve edepsizliğin yayılmasını isteyenleri gerek dünyada ve gerekse ahirette acıklı bir azap beklemektedir. Allah bilir, oysa siz bilmezsiniz. Suat Yıldırım Suat Yıldırım Müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da âhirette de gayet acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilemezsiniz. Süleyman Ateş Süleyman Ateş İnananlar içinde edepsizliğin yayılmasını isteyenler için dünyâda da, âhirette de acı bir azâb vardır. Allâh bilir, siz bilmezsiniz. Şaban Piriş Şaban Piriş İman edenler arasında fuhşun yayılmasını arzu edenlere, dünya ve ahirette acı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an İman edenler içinde, çirkin utanmazlıkların fuhşun yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada da, ahirette de acıklı bir azab vardır. Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk İman edenler içinde edepsizliğin yayılmasını arzu edenler var ya, onlar için dünyada da âhirette de korkunç bir azap öngörülmüştür. Allah bilir ama siz bilmezsiniz. Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce Those who love to see scandal published broadcast among the Believers, will have a grievous Penalty in this life and in the Hereafter Allah knows, and ye know not. Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tettebi’û ḣutuvâti-şşeytânic vemen yettebi’ ḣutuvâti-şşeytâni fe-innehu ye/muru bilfahşâ-i velmunkeric velevlâ fadluAllâhi aleykum verahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden velâkinnaAllâhe yuzekkî men yeşâ/uk vaAllâhu semî’un alîmunEy inananlar, Şeytan'ın izini izlemeyin ve kim, Şeytan'ın izini izlerse bilsin ki hiç şüphe yok o, çirkin ve kötü şeyleri buyurur ve Allah'ın, size lütfü ve rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiriniz, ebediyen temiz bir hale gelemezdi, fakat Allah dilediğini temizler ve Allah, her şeyi duyar, bilir. Ey iman edenler, hiçbir konuda şeytanın sizi çirkefe ve felakete sürükleyecek adımlarına tâbi olup münafıkları takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki gerçekten o şeytan edep ve erdeme aykırı fuhşiyatı cinsi sapkınlıkları ve çirkin utanmazlıkları ve münkeratı kötülük kaynaklı haksızlık ve ahlâksızlıkları dürtükleyip emretmektedir. Eğer Allah’ın üzerinizde fazlu inayeti ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbirinizin ve özellikle iftiralara gereken tepkiyi göstermeyenlerin ebedi olarak temize çıkması mümkün değildi. Ancak Allah, dilediğini iyi niyetini ve meşru mazeretini bilip merhamet ettiklerini temize çıkarır. Allah, İşitendir, iman edenler! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın izinden giderse, şunu bilsin ki, o edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde, Allah'ın lütfu ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse, günahlardan temize çıkamazdı. Fakat dilediği kimseyi arındıran ve temize çıkaran Allah'tır. Çünkü Allah, herşeyi işiten ve iman nimetine kavuşanlar, şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytanî güçlerin peşlerine takılmayın, izlerinden gitmeyin. Kim şeytanın, şeytan tıynetli ahlâksız azgınların, şeytanî güçlerin peşlerine takılır, izlerinden giderse, bilesiniz ki onlar, meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, iffetsizliği, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı, şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, mü'minlerin tasvip etmediği, icrasında hayır görmediği şeyleri emrederek, şeriata aykırı bir düzen kurar. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı içinizden hiç kimse temize çıkamazdı, vicdanını arındıramazdı. Fakat Allah, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkları arındırır. Allah her şeyi işitir ve her şeyi Kur’ân-ı Kerim, 2/208; 4/ iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa bilsin ki şüphesiz o hayasızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah'ın size lütfu ve rahmeti olmasaydı sizden bir kimse asla temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediğini arındırır. Allah duyandır, iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki gerçekten o şeytan çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, iman edenler! Şeytanın izi ardınca gitmeyin. Kim şeytanın izine uyarsa, bilsin ki, o, kötülüğü ve meşrû olmıyanı emreder. Eğer üzerinizde Allah'ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiç biri ebediyyen günah kirinden temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah Semî'dir=her şeyi işitir, Alîm'dir= her şeyi iman edenler! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın izinden giderse, kesinlikle bilsin ki; şeytan, fahiş ve iğrenç şeyleri emreder. Eğer Allah’ın size olan iyiliği ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç kimse asla temiz kalamazdı. Fakat Allah, istediğini temize çıkarıyor. Muhakkak ki Allah, her sesi işiten ve her şeyi inananlar! Şeytanın adımlarını izlemeyiniz! Kim şeytanın ardına takılırsa, bilsin ki o, hayâsızlığı ve fenâlığı emreder. Allah'ın size lütuf ve merhameti olmasaydı, hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dileyeni temize çıkarır. Allah her şeyi işitir; her şeyi inanmış olanlar! Uymayın şeytanın adımlarına, şeytanın izince yürüyenlere o kötülük, fuhuş emreder, üstünüzde Allahın erdemiyle, rahmeti olmasaydı, hiçbir zaman, biriniz de arı kalamazdınız, Allah arı kılar dilediğini, Allah işitici, Allah biliciEy inananlar! Sakın şeytanın adımlarını izlemeyin onun yolundan gitmeyin! Kim şeytanın adımlarını izler ve onun yolundan giderse bilsin ki, o edepsizliği, ahlâksızlığı ve çirkin davranışları size emreder de sizin yoldan çıkmanızı sağlar. Eğer Allah'ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı hiçbiriniz asla kötülüklerden arınamazdınız. Ama Allah kullarından dileyeni kötülüklerden arındırır. Allah her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla mü’minler! Şeytânın hatvelerini ta’kîb itmeyiniz, o kendi hatvelerini ta’kîb idene a’mâl-i kabîha emr ider. Allâh’ın nihâyetsiz lütuf ve merhameti olmıya idi hiç biriniz hiç bir vakit ma’sûm olmaz idiniz lâkin Allâh istediğini masûn bırakır, her şeyi işidir ve İnananlar! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın ardına takılırsa, bilsin ki, o, hayasızlığı ve fenalığı emreder. Allah'ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, hiçbiriniz ebediyen temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Allah işitir ve iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği yüzkızartıcı suçları ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve inananlar, Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim Şeytanın adımlarını izlerse, kendisine hayasızlığı ve kötülüğü emreder. ALLAH'ın size bağışı ve merhameti olmasaydı sizden hiç biriniz ebediyen temizlenemezdi. Ancak ALLAH dileyeni temizler. ALLAH İşitendir, iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve o bütün iyman edenler Şeytanın adımlarına uymayın, her kim Şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde Allahın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah, semi'dir alîmdirEy iman edenler! Şeytanın¹ adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse şunu bilsin ki şeytan, her türlü aşırılığı ve her türlü çirkinliği telkin eder. Ve eğer Allah'ın üzerinizdeki lütuf ve rahmeti olmasaydı sizden hiç kimse arınmayı asla başaramazdı. Fakat Allah dileyeni arındırır. Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen' Şeytan, Hakk\tan uzak olan. Hakk\a aykırı hareket eden her türlü varlık, kişi ve kurumun ortak “karakteristik adı” îman edenler, şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa şübhesiz ki o, kötülüğü ve gayr-i meşruu emreder. Eğer üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiri niz ebedî temize çıkmazdı. Ancak Allahdır ki kimi dilerse temize çıkarır. Allah hakkıyle işiden, her şey'i kemâliyle îmân edenler! Şeytanın adımlarına uymayın! Kim şeytanın adımlarına tâbi' olursa, artık şübhesiz ki o, çirkin işleri ve kötülüğü emreder! Eğer üzerinizde Allah'ın ihsânı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse ebedî olarak temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Çünki Allah, Semî' hakkıyla işitendir, Alîm herşeyi bilen İman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, şunu bilsin ki şeytan çirkin, ahlaksız ve kötü olan şeyleri yapmayı emreder Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbir kimse ebedi olarak şeytandan bulaşan pislikleri temizleyemezdi. Ancak Allah temizlenmek isteyenleri tertemiz yapar. Allah her şeyi işiten ve her şeyi inananlar! Adımlarınızı Şeytan’ın adımlarına uydurmayın. Herkim adımların Şeytan’ın adımlarına uyduracak olursa Şeytan onu çirkin uygunsuz işlere sürükler. Eğer Allah’ın bol vergisi, esirgeyiciliği size erişmiş olmasaydı, içinizden hiçbiri sonuna kadar arınamazdı. Ancak Allah odur ki herkimi dilerse onu arıtır. Allah işiticidir, mü/minler! Şeytanın gittiği yola gitmeyin, her kim şeytanın gittiği yola giderse azar. Çünkü o, hayasızlığı, kötü olan şeyi emreder. Allah/ın hakkınızda inayet ve rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiriniz ebediyen günahtan pâk olamazdı. Fakat Allah dilediğini pâk kılar. Allah semi/dir, hakkıyle âlimdir [¹].[1] Bütün sözlerinizi işitir, kalplerinizdekini tamamıyle inananlar! Şeytanın adımlarına tabi olmayınız. Kim şeytanın adımlarına tabi olursa, muhakkak ki o, hayâsızlığı ve kötülüğü telkin eder/emreder. Eğer Allah’ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini/dileyeni temize çıkarır. Çünkü O, Semî’dir, Alîm’ iman edenler! Şeytanın adımlarına vesveselerine uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki gerçekten o, çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah'ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah şüphesiz işitendir, iman edenler! Allah’ın emirlerini hiçe sayarak, zulüm ve haksızlık peşinde koşan insan ve cinlerin, yani şeytanın adımlarını izlemeyin! Her kim şeytanın adımlarını izlerse, şunu iyi bilsin ki, o ancak zina, fuhuş, cinsel sapıklık, çıplaklık gibi çirkinlikleri ve gerek Kur’an, gerekse sünnet tarafından çirkin görülen davranışları emreder. Ve insanoğlu, kendi gücüne, becerisine güvenerek onunla baş edemez. Öyle ki, eğer Allah’ın lütuf ve rahmeti sizinle olmasaydı, içinizden hiç kimse tertemiz ve fazîletli bir hayat yaşayamaz, günahlardan ve kötülüklerden arınamazdı fakatsonsuz kudret ve merhameti sayesinde Allah, dilediğini temiz ve fazîletli hayata yönelterek arındırmaktadır. Çünkü bunu yapabilecek ilim, hikmet ve kudrete sahip olan sadece O’dur. Öyleyse, tertemiz bir toplum oluşturarak dünyada ve âhirette mutluluğa ulaşmak istiyorsanız, Allah’ın gösterdiği yolu izlemelisiniz. Unutmayın ki Allah her şeyi işitendir,kimin temiz ve fazîletli olmayı hak ettiğini en iyi bilendir. İşte size, üstün bir erdemlilik örneğiMünâfıkların Hz. Aişe hakkında yürüttükleri bu iftira kampanyasına, ne yazık ki, birkaç Müslüman da —insanî zaafları nedeniyle— katılmış bulunuyordu. Üstelik bunlardan biri, Hz. Ebu Bekir’in akrabası olan ve onun yardımlarıyla geçimini sağlayan Mistah adında bir Müslümandı. Gerçi Mistah, cehâletinin kurbanı olarak işlediği bu günahtan dolayı içtenlikle tövbe etmiş, cezasını da çekmişti. Fakat Hz. Ebu Bekir, kızı hakkında böyle çirkin bir iftiraya destek veren bu adamın nankörce tutumu karşısında o kadar incinmişti ki, bundan böyle ona asla yardımda bulunmayacağına dâir yemin etmişti. Bunun üzerine, böyle bir davranışın müminlere, hele Hz. Ebu Bekir gibi erdemli kimselere yakışmadığını bildiren aşağıdaki ayet nazil olduEy iman edenler! Şeytan’ın adımlarına uymayın! Kim Şeytan’ın adımlarına uyarsa, şu bir gerçektir ki; Fuhş’u / Çirkin İşler’i ve Kötülüğü emreder. Size Allah’ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, sizden hiçbiri ebedî olarak temize çıkamazdı; ama Allah, dileyeceği kimseyi temize çıkarır. Allah bilen müminler! Sakın şeytana uymayın. Çünkü şeytan, peşinden gelenlerden çirkin ve sevimsiz şeyler yapmalarını ister. Eğer Allah, sizi sevip saymasaydı, hiçbiriniz temize çıkamazdınız. Lâkin Allah, değer bulduklarını temize çıkarır, çünkü Allah, her şeyi duyup bilmektedir…Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın! Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o kişi ahlâksızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı sizden hiçbiriniz temize çıkamazdınız. Fakat Allah; Rabbine güvenen, iyi işler yapan, en küçük hatalarından dolayı tövbe yapanları tertemiz kılar. Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin! [*] Kim şeytanın adımlarını izlerse, bilsin ki o şeytan, şüphesiz ki çirkinliği ve kötülüğü emreder. [*] Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, içinizden kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dileyeni layık gördüğünü arındırır. [*] Allah duyandır, mesajlar Bakara 2168, 208; Enâm 6142.,Yüce Allah iftiranın ve iftiraya inanmanın şeytanın adımları olduğunu, onu izlememek gerektiğini uyar... Devamı..Ey îman edenler! Şeytanın peşinden gitmeyin, kim şeytanın peşinden giderse şunu iyi bilsin ki gerçekten o, aşırı çirkinlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın üzerinizde lütfu ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biriniz ebedî olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediğini temize çıkarır. Şüphesiz Allah söylediklerinizi hakkıyla işitendir, her şeyi tam EY imana erişenler! Şeytan’ın adımlarını izlemeyin; çünkü, kim ki Şeytan’ın adımlarını izlerse, bilsin ki, o yalnızca çirkin ve iffetsiz olanı, akla ve sağduyuya aykırı olanı emreder. ²⁴ Ve eğer Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı sizden hiç biriniz asla saffetini koruyamaz, arınamazdı. Ama [gerçek şudur ki,] dilediği kimseyi arındıran, temize çıkaran Allah’tır. Çünkü Allah hem her şeyi bilen, hem de her şeyi Bu anlam örgüsü içinde münker terimi 1690’daki ilgili 109. notta açıklanan anlamıyla yüklüdür; çünkü, ayetin devamından da anlaşılacağı üzere, t... Devamı..Ey iman edenler şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, iyi bilsin ki o sadece çirkin ve kötü şeyleri emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, hiçbiriniz ebediyen günahından arınamazdı. Fakat Allah, hak edeni arındırır. Zira Allah, işiten ve herkesin niyetini bilendir. 2/168- 268, 4/119SİZ ey iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin! Kim şeytanın adımlarını izlerse, iyi bilsin ki şeytan sadece hayasızlığı[²⁹⁹¹] ve akl-ı selime aykırı olanı emreder. Evet, Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti bulunmasaydı, sizden hiç kimse ebedîyen günahtan arınamazdı. Lakin Allah tercih eden/tercih ettiği kimseyi arındırır;[²⁹⁹²] zira Allah herkesin neyi tercih ettiğini çok iyi işitir ve çok iyi bilir.[2991] Lafzen fahşâ’. Bu isimlendirmeye göre sadece zina yapanınki fahişlik-fahişelik değil, iffetli insana zina iftirası yapanın yaptığı da fahişlik... Devamı..Ey imân etmiş olanlar! Şeytanın adımlarına uymayın ve her kim şeytanın adımlarına uyarsa elbette ki o, çirkin ve inkar edilmiş şeyler ile emreder. Ve eğer üstünüzde Allah'ın fazlı ve merhameti olmasa idi sizden hiçbir kimse ebedîyyen temize çıkamazdı, velâkin Allah dilediğini temize çıkarır ve Allah bihakkın işiticidir, iman edenler! Sakın şeytanın izinden gitmeyin! Her kim şeytanın peşinden giderse bilsin ki o kendisinden hep fena, çirkin ve meşrû olmayan şeyleri yapmasını ister. Eğer Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediğini temizleyip arındırır. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla işitir ve bilir. [4, 79; 2, 208]Ey inananlar, şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse o, ona edepsizliği ve kötülüğü emreder. Eğer size, lutfu ve rahmeti olmasaydı Allah, hiçbirinizi asla temizlemezdi. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitendir, Îmân İdenler! Şeytânın izine ve ilkââtına tâbi' olmayınız. Şeytân kendine tâbi' olanlara fenâ şeyler ve münker ile emr ider. Eğer üzerinize Allâh'ın fazlı ve rahmeti olmasa idi sizden hiç biriniz bu iftirânın çirkinden temizlenmezdi. Ve lâkin Allâh Te'âlâ dilediğini tathîr ider. Allâh işidir ve Şeytan’ın izinden gitmeyin. Kim Şeytan’ın izinden giderse ondan fuhuş yapmasını ve çirkin davranışlarda bulunmasını ister. Allah’ın size iyiliği ve ikramı olmasaydı hiç biriniz asla gelişemezdi. Ama Allah, gelişmeyi tercih edeni geliştirir. Allah işitir, inananlar, şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, şüphesiz o, fuhşu ve kötülüğü emreder. Eğer size Allah'ın lütfu ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbiri ebedi olarak temize çıkamazdı. Fakat, Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, iman edenler, Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim Şeytanın adımlarını izlerse, hiç kuşkusuz o fuhşiyata3 teşvik etmektedir. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, ebediyen hiçbiriniz temize çıkamazdınız. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Çünkü Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir.3 6151’in açıklamasına iman edenler! Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, şeytan ona iğrençlikleri ve kötülüğü emreder. Allah'ın lütuf ve rahmeti üzerinizde olmasaydı, içinizden tek kişi bile asla temize çıkamazdı. Ama Allah dilediğini arıtıp temizliyor. Allah her şeyi işitiyor, her şeyi anlar kim įmān getürdiler! ardınca varmañ şeyŧān izlerinüñ. daħı kim ardınca vermek şeyŧān izlerinüñ daħı eger daħı kim ardınca verse şeyŧān izlerinüñ bayıķ ol birür yavuz iş. daħı şeri'atde bulınmaz iş degülmisse Tañrı fażlı sizüñ üzere daħı raḥmeti arınmaya-y-ıdı sizden hįç kimse hemįşe lįkin Tañrı arıdur kimi diler-ise. daħı Tañrı işidicidür īmān getüren kişiler, uymañuz şeyṭān yollarına. Kim ki şeyṭān yolla‐rına uysa, pes ol buyurur ḳatı ḳabīḥ nesneleri, şerīatden daşra nesneleri Tañrı Taālā keremi olmasa‐y‐dı üstüñüze, arınmazdı hīç kimse siz‐den. Lākin Tañrı Taālā arıdur kimi dilese. Daḫı Tañrı Taālā işidicidür, bi‐ iman gətirənlər! Şeytanın yolunu tutub getməyin! Kim Şeytanın getdiyi yolla getsə, o, insanlara çirkin, pis işlər görməyi zina etməyi, yalan danışmağı, özgələrə böhtan atmağı əmr edər. Əgər Allahın sizə ne’məti və mərhəməti olmasaydı, sizdən heç kəs heç vaxt günahdan pak olmazdı. Lakin Allah dilədiyini günahdan pak edər. Allah hər şeyi eşidəndir, biləndir!O ye who believe! Follow not the footsteps of the devil. Unto whomsoever followeth the footsteps of the devil, lo! he commandeth filthiness and wrong. Had it not been for the grace of Allah and His mercy unto you, not one of you would ever have grown pure. But Allah causeth whom He will to grow. And Allah is Hearer, ye who believe! follow not Satan´s footsteps if any will follow the footsteps of Satan, he will but command what is shameful and wrong and were it not for the grace and mercy of Allah on you, not one of you would2972 ever have been pure but Allah doth purify whom He pleases2973 and Allah is One Who hears and knows all things.2972 See last note. 2973 Spotless purity in thought, word, and deed, includes the disposition to put the best construction on the motives of others, s... Devamı.. ❬ Önceki Sonraki ❭ ۞ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تَتَّبِعُوا۟ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ ۚ وَمَن يَتَّبِعْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيْطَٰنِ فَإِنَّهُۥ يَأْمُرُ بِٱلْفَحْشَآءِ وَٱلْمُنكَرِ ۚ وَلَوْلَا فَضْلُ ٱللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُۥ مَا زَكَىٰ مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يُزَكِّى مَن يَشَآءُ ۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ Yâ eyyuhellezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytânşeytâni, ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munkermunkeri ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîmalîmun. Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Türkçesi Kökü Arapçası ey يَا أَيُّهَا kimseler الَّذِينَ inananlar ا م ن امَنُوا لَا izlemeyin ت ب ع تَتَّبِعُوا adımlarını خ ط و خُطُوَاتِ şeytanın ش ط ن الشَّيْطَانِ ve kim وَمَنْ izlerse ت ب ع يَتَّبِعْ adımlarını خ ط و خُطُوَاتِ şeytanın ش ط ن الشَّيْطَانِ muhakkak o فَإِنَّهُ ona emreder ا م ر يَأْمُرُ edepsizliği ف ح ش بِالْفَحْشَاءِ ve kötülüğü ن ك ر وَالْمُنْكَرِ ve eğer olmasaydı وَلَوْلَا lutfu ف ض ل فَضْلُ Allah’ın اللَّهِ size عَلَيْكُمْ ve rahmeti ر ح م وَرَحْمَتُهُ مَا temizlemezdi ز ك و زَكَىٰ sizden مِنْكُمْ hiç مِنْ birinizi ا ح د أَحَدٍ asla ا ب د أَبَدًا fakat وَلَٰكِنَّ Allah اللَّهَ arındırır ز ك و يُزَكِّي kimseyi مَنْ dilediği ش ي ا يَشَاءُ ve Allah وَاللَّهُ işitendir س م ع سَمِيعٌ bilendir ع ل م عَلِيمٌ Diyanet İşleri Başkanlığı Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Diyanet Vakfı Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği yüzkızartıcı suçları ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah´ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın! Her kim şeytanın adımlarına uyarsa, şunu bilsin ki o, çirkin ve kötü şeyler emreder. Allah´ın size karşı lütfu ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbiri asla temize çıkamazdı; fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, herşeyi işiten, herşeyi bilendir. Elmalılı Hamdi Yazır Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah´ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. Ali Fikri Yavuz Ey iman edenler! Şeytanın izi ardınca gitmeyin. Kim şeytanın izine uyarsa, bilsin ki, o, kötülüğü ve meşrû olmıyanı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiç biri ebediyyen günah kirinden temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah Semî’dir=her şeyi işitir, Alîm’dir= her şeyi bilir. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Ey o bütün iyman edenler Şeytanın adımlarına uymayın, her kim Şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde Allahın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah, semi´dir alîmdir Fizilal-il Kuran Ey mü´minler, sakın şeytanın izinden gitmeyiniz. Kim şeytanın izinden giderse bilsin ki, o edepsizliği, ahlâksızlığı ve çirkin davranışları emreder. Eğer Allah´ın size yönelik lütfu ve merhameti olmasaydı hiçbiriniz asla kötülüklerden arınamazdı. Ama Allah dilediği kimseleri kötülüklerden arındırır. Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. Hasan Basri Çantay Ey îman edenler, şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa şübhesiz ki o, kötülüğü ve gayr-i meşruu emreder. Eğer üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiri niz ebedî temize çıkmazdı. Ancak Allahdır ki kimi dilerse temize çıkarır. Allah hakkıyle işiden, her şey´i kemâliyle bilendir. İbni Kesir Ey iman edenler; şeytanın adımlarına uymayın. Kim, şeytanın adımlarına uyarsa; bilsin ki o, hayasızlığı ve kötülüğü emreder. Şayet Allah´ın sizin üzerinizde lutuf ve rahmeti bulunmasaydı; hiç biriniz ebediyyen temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah Semi´ dir, Alim´dir. Ömer Nasuhi Bilmen Ey imân etmiş olanlar! Şeytanın adımlarına uymayın ve her kim şeytanın adımlarına uyarsa elbette ki o, çirkin ve inkar edilmiş şeyler ile emreder. Ve eğer üstünüzde Allah´ın fazlı ve merhameti olmasa idi sizden hiçbir kimse ebedîyyen temize çıkamazdı, velâkin Allah dilediğini temize çıkarır ve Allah bihakkın işiticidir, bilicidir. Tefhim-ul Kuran Ey iman edenler, şeytanın adımlarına uymayın, kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki gerçekten o, çirkin utanmazlıkları ve kötülüğü emreder. Eğer Allah´ın üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, sizden hiç biri ebedi olarak temize çıkamazdı. Ancak Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah, işitendir, bilendir.  Nur Suresi Meali - Bu, bizim indirip farz kıldığımız ve içinde birçok kesin hüküm bildirdiğimiz ve düşünüp öğüt alasınız diye ayrıntılarıyla açıkladığımız bir suredir. Zina eden kadın ve erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara duyacağınız acıma hissi sizi Allah’ın dininin hükümlerini uygulamadan alıkoymasın. Ve müminlerden bir grup da onlara verilen cezaya şahit olsun. Zinakâr erkek ancak zinakâr bir kadın veya müşrik bir kadınla evlenebilir. Zinakâr bir kadın da ancak zinakâr bir erkek veya müşrik bir erkekle evlenebilir. Bu tür bir evlilik müminlere haram kılınmıştır. İffetli kadınlara zina iftirasında bulunup da bunu dört şahitle ispat edemeyenlere seksen değnek vurun ve onların şahitliğini asla kabul etmeyin, çünkü onlar yoldan çıkmış fasıklardır. Ancak bundan sonra, tövbe ederek kendilerini düzeltenler hariçtir. Şüphe yok ki Allah, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir. Kocalar eşlerine zina isnadında bulunur da kendilerinden başka şahit getiremezlerse eşlerden her birinin doğru söylediğine dair Allah’a dört defa yemin etmeleri gerekir. Beşinci de koca “Eğer yalan söylüyorsam Allah’ın laneti benim üzerime olsun” demelidir. Kadın da kocasının yalan söylediğine dair dört defa Allah’a yemin ederse cezadan kurtulmuş olur. Beşinci de kadın “Eğer kocam doğru söylüyorsa Allah’ın gazabı benim üzerime olsun” demelidir. Eğer Allah’ın size bu şekilde lütfu ve merhameti olmasaydı haliniz nice olurdu. Fakat Allah tövbeleri çokça kabul eden ve her şeyi yerli yerince yapandır. Gerçek şu ki o iftirayı tasarlayanlar içinizden bir gruptur. Fakat bunu kendiniz için şer olarak görmeyin. Aksine o, sizin için hayırlı olmuştur. Onlardan her biri için kazandığı günah oranında cezası vardır. Bu işin elebaşılığını yapan kimse var ya işte onu korkunç bir azap beklemektedir. Oysa siz bu iftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkek ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında hüsnü zanda bulunup “Bu, apaçık bir iftiradır” demeniz gerekmez miydi? Hem bu iftirayı atanların da dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki onlar, bu şahitleri getiremediler, o halde onlar, Allah nezdinde yalancıdırlar. Eğer Allah’ın size dünyada ve ahirette lütfu ve rahmeti olmasaydı, bu dedikoduya kapılıp gitmenizden dolayı korkunç bir azaba çarptırılırdınız. Çünkü siz, bu iftirayı dilinize dolamış ve işin aslını bilmediğiniz halde ileri geri konuşuyor ve bunu basit bir mevzu sanıyordunuz. Oysa bu Allah katında öyle büyük bir vebal ki. Evet bu iftirayı duyar duymaz “Böyle şeyler konuşmak bize yakışmaz. Hâşâ! Bu büyük bir iftiradır.” demeniz gerekmez miydi? Mademki müminsiniz bir daha böyle bir şeye bulaşmamanız için Allah size öğüt veriyor. Ve Allah size, hükümlerini açıklıyor. Allah, her şeyi bilen ve doğru hüküm verendir. İman edenler arasında çirkinliklerin yayılmasından hoşlananlara, dünyada da ahirette de acıklı bir azap vardır. Allah herkesin niyet ve düşüncesini bilir, ama siz bilmezsiniz. Ya Allah’ın üzerinizde lütfu ve rahmeti olmasaydı ve size şefkat ve merhametiyle muamele etmeseydi haliniz nice olurdu? Ey iman edenler şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim şeytanın adımlarını izlerse, iyi bilsin ki o sadece çirkin ve kötü şeyleri emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, hiçbiriniz ebediyen günahından arınamazdı. Fakat Allah, hak edeni arındırır. Zira Allah, işiten ve herkesin niyetini bilendir. İçinizden maddi imkâna sahip olan iyiliksever kimseler, akrabaya, düşkünlere, Allah yolunda yurtlarını terk edenlere yardım etmeme konusunda yemin etmesinler. Allah’ın sizi bağışlaması hoşunuza gitmez mi? Öyleyse onlar da bağışlayıp hoş görsünler. Zira Allah eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır. Hiçbir şeyden habersiz masum iffetiyle yaşayan mümin kadınlara iftira atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir ve onlara korkunç bir azap vardır. O gün, onların dilleri, elleri ve ayakları yapıp ettiklerinden dolayı aleyhlerinde şahitlik edecekler. O gün, Allah onlara hak ettikleri cezayı tastamam verecek ve onlar da Allah’ın ne kadar hak olduğunu apaçık öğrenecekler. Kötü kadınlar, kötü erkeklere, kötü erkeklerde kötü kadınlara yaraşır. İyi kadınlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara layıktır. İşte o tertemiz kişiler onların attıkları iftiralardan uzaktırlar. Onlar için bağışlanma ve bol nimet vardır. – Ey iman edenler! Kendinize ait olmayan evlere sahibinden izin almadan ve hane halkına selam vermeden girmeyin. Eğer düşünecek olursanız böyle yapmanız sizin yararınıza bir davranıştır. Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilene kadar oraya girmeyin. Şayet size geri dönün denilirse, hemen geri dönün. Böyle yapmanız sizin için nezih bir davranıştır. Allah sizin hangi niyetle davrandığınızı bilir. İçinde size ait eşya bulunan ve kimsenin oturmadığı evlere girmenizde sizin için bir sakınca yoktur. Allah, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir. Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar iffet ve namuslarını korusunlar. İşte bu onlar için en nezih olandır. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarından haberdardır. Mümin hanımlara da söyle, onlar da bakışlarını haramdan sakınsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar. Zorunlu olarak görünenlerin dışında ziynet yerlerini göstermesinler, başörtülerini de göğüs ve gerdanlarının üstüne sarkıtsınlar, cazibe ve güzelliklerini kimseye göstermesinler. Yalnız kocaları, babaları, kayın babaları, öz oğulları, üvey oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, mümin kadınlar, malik olduklarınız, kadına ihtiyaç duymayan erkek hizmetçiler veya kadınlara istekleri gelişmemiş küçük çocuklar bunun dışındadır. Bir de yürürken ziynetlerini teşhir etmek için ayaklarını yere sert vurmasınlar. Ey müminler yapmış olduğunuz hatalardan tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz. İçinizden bekârları, esirlerinizden durumu iyi olanları evlendirin. Şayet onlar fakir iseler, bilsinler ki Allah, onları lütuf ve keremi ile zenginleştirir. Allah’ın lütuf ve ikramı geniştir, kimin hangi durumda olduğunu bilir. Evlenmek için maddi imkân bulamayanlar, Allah, lütfundan kendilerini zenginleştirinceye kadar iffet ve namuslarını korusunlar. Bedelini ödeyerek özgür kalmak için sizinle sözleşme yapmak isteyen himayenizde bulunanlarda eğer bu kabiliyeti görüyorsanız onlarla sözleşme yapın ve Allah’ın size sunduğu imkânlardan onlara da verin. Eğer iffetli kalmak istiyorlarsa onların üzerinden dünyalık kazanmak için evlendirmeye zorlayarak size karşı gelmelerini sağlamayın. Kim onları zorlamadan vazgeçerse Allah bunlara af ve mağfireti ile muamele edecektir. Doğrusu size apaçık ayetler/hükümler, sizden önce gelip geçenler ile ilgili nice örnekler ve sakınıp korunmak isteyenler için de öğütler indirmişizdir. Allah göklerin ve yerin nurunun kaynağıdır. O’nun nurunun sembolü duvardaki bir oyuk ve içinde bir lamba, lamba da billur bir fanus içinde; fanus ise sanki inci gibi parlayan bir yıldız, yakıtı da doğuda ve batıda bulunmayan bereketli bir zeytin ağacından, o yağ neredeyse ateş değmeden ışık verecek. Nur üstüne nur. Allah bu nuru tercih edeni o nura ulaştırır. Ve Allah gerçekleri anlatmak için insanlara böyle örnekler veriyor. Çünkü Allah her şeyi bütün boyutlarıyla bilendir. Bu nur İçerisinde Allah’ın yüceltilmesine, O’nun adının anılmasına ve sabah akşam şanının yüceliğinin dillendirilmesine izin verdiği evlerde/mescitlerde parıldamaktadır. Öyle yiğitler var ki ne ticaret ne alışveriş onları Allah’ın zikrinden/Kuran’dan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoyamaz, Zira onlar gözlerin ve kalplerin korkudan ters yüz olacağı bir günden korkarlar. Allah da onları yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandıracak, onlara katından fazla fazla verecektir. Allah, gereği gibi davrananlara sınırsız mükâfat bahşeder. Gerçekleri örtbas eden kâfirlerin ise yaptıkları iyi işler çöldeki serap gibidir, susuzluktan yanmış kimse onu su sanır fakat oraya vardığında hiçbir şey bulamaz, yanında sadece Allah’ı bulur. O da onun hesabını eksiksiz görür, zira Allah hesabı çok hızlı görendir. Veya onların amelleri okyanusun derinliklerindeki yoğun karanlıklara benzer, onu kat kat dalgalar kaplamış üstüne ise kara bulutlar çökmüş tam bir zifiri karanlık ki insan elini uzatsa neredeyse kendi elini dahi göremeyecek, nitekim Kim Allah’ın nuru Kuran’dan aydınlanmamışsa onun karanlıktan kurtulup aydınlığa kavuşması mümkün değildir. Göklerde ve yerde bulunan varlıkların ve sıra sıra uçan kuşların Allah’ın yüce kudretini dillendirdiğini görmüyor musun? Doğrusu bunların hepsi O’na nasıl yakaracaklarını ve O’nun koyduğu yasaya göre hareket etmeyi bilmektedirler. Allah da onların davranışlarını çok iyi bilmektedir. Zira göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir ve nihayetinde dönüş de Allah’adır. Ve yine Allah’ın bulutları sevk edip sonra da birleştirerek yoğunlaştırdığını ve üst üste yığarak kümeler haline getirdiğini görmüyor musun? Derken bir de bakıyorsun o bulutların arasından yağmur yağıyor. Ayrıca dağlar gibi bulutlardan dolu yağdırıyor ve dilediğini onunla cezalandırıyor, dilediğini de ondan koruyor. Bulutların şimşeğinden çıkan parıltı ise neredeyse gözleri görmez ediyor. Allah, gece ve gündüzü birbiri ardınca döndürüp durmaktadır. Şüphesiz ki bunda basiret sahipleri için alınacak bir ibret vardır. Allah, bütün canlıları sudan yarattı. Canlılardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür. Bir kısmı iki ayağı üstünde yürür. Bir kısmı da dört ayağı üzerinde yürür zira Allah dilediği şekilde yaratır, şüphe yok ki Allah her şey için bir ölçü koyandır. Andolsun ki biz hakikati apaçık ortaya koyan ayetler indirmişizdir. Zira Allah, dileyen kimseyi bu ayetlerle dosdoğru yola yöneltir. Kimileri “Allah’a ve mesajlarını tebliğ eden elçisine inanıp itaat ettik” diyorlar; sonra da bunlardan bir grup sözlerinden dönüyorlar İşte bunlar mümin değiller. Nitekim bu kimseler aralarında Allah’ın kitabına göre hüküm verilmesi için elçinin huzuruna çağrıldıklarında onlardan bir grup hemen yüz çevirirler. Ama eğer kendileri haklı olacak olursa elçinin huzuruna teslim olmuş bir eda ile koşa koşa gelirler. Yoksa onların kalplerinde bir hastalık mı var yoksa senin elçiliğinden şüphe mi ediyorlar ya da Allah’ın ve mesajlarını tebliğ eden elçisinin onlara haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, aslında onlar kendileri yanlışta ısrar edip zalimlik yapıyorlar! Meal Ayet Arapça يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَاِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِۜ وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكٰى مِنْكُمْ مِنْ اَحَدٍ اَبَدًاۙ وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يُزَكّ۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ Türkçe Okunuşu * Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tettebi’û ḣutuvâti-şşeytânic vemen yettebi’ ḣutuvâti-şşeytâni fe-innehu ye/muru bilfahşâ-i velmunkeric velevlâ fadluAllâhi aleykum verahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden velâkinnaAllâhe yuzekkî men yeşâ/uk vaAllâhu semî’un alîmun 1. Ömer Çelik Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediği kullarını temize çıkarır. Allah her şeyi hakkiyle işiten, hakkiyle bilendir. 2. Diyanet Vakfı Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği yüzkızartıcı suçları ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. 3. Diyanet İşleri Eski Meali Ey İnananlar! Şeytana ayak uydurmayın. Kim şeytanın ardına takılırsa, bilsin ki, o, hayasızlığı ve fenalığı emreder. Allah'ın size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, hiçbiriniz ebediyen temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Allah işitir ve bilir. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Ey o bütün iyman edenler Şeytanın adımlarına uymayın, her kim Şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde Allahın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin Allah, dilediğini temize çıkarır ve Allah, semi'dir alîmdir 7. Hasan Basri Çantay Meali Ey îman edenler, şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Kim şeytanın adımlarına uyarsa şübhesiz ki o, kötülüğü ve gayr-i meşruu emreder. Eğer üzerinizde Allahın fazl-u rahmeti olmasaydı içinizden hiçbiri niz ebedî temize çıkmazdı. Ancak Allahdır ki kimi dilerse temize çıkarır. Allah hakkıyle işiden, her şey'i kemâliyle bilendir. 8. Hayrat Neşriyat Meali Ey îmân edenler! Şeytanın adımlarına uymayın! Kim şeytanın adımlarına tâbi' olursa, artık şübhesiz ki o, çirkin işleri ve kötülüğü emreder! Eğer üzerinizde Allah'ın ihsânı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse ebedî olarak temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Çünki Allah, Semî' hakkıyla işitendir, Alîm herşeyi bilendir. 9. Ali Fikri Yavuz Meali Ey iman edenler! Şeytanın izi ardınca gitmeyin. Kim şeytanın izine uyarsa, bilsin ki, o, kötülüğü ve meşrû olmıyanı emreder. Eğer üzerinizde Allah'ın fazlı ve rahmeti olmasaydı, içinizden hiç biri ebediyyen günah kirinden temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediğini temize çıkarır. Allah Semî'dir=her şeyi işitir, Alîm'dir= her şeyi bilir. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ey imân etmiş olanlar! Şeytanın adımlarına uymayın ve her kim şeytanın adımlarına uyarsa elbette ki o, çirkin ve inkar edilmiş şeyler ile emreder. Ve eğer üstünüzde Allah'ın fazlı ve merhameti olmasa idi sizden hiçbir kimse ebedîyyen temize çıkamazdı, velâkin Allah dilediğini temize çıkarır ve Allah bihakkın işiticidir, bilicidir. 11. Ümit Şimşek Meali Ey iman edenler, Şeytanın adımlarını izlemeyin. Kim Şeytanın adımlarını izlerse, hiç kuşkusuz o fuhşiyata teşvik etmektedir. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı, ebediyen hiçbiriniz temize çıkamazdınız. Fakat Allah dilediğini temize çıkarır. Çünkü Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir. 12. Yusuf Ali English Meali O ye who believe! follow not Satan´s footsteps if any will follow the footsteps of Satan, he will but command what is shameful and wrong and were it not for the grace and mercy of Allah on you, not one of you would ever have been pure but Allah doth purify whom He pleases and Allah is One Who hears and knows all things. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nûr Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.

nur suresi 21 ayet meali